28.Gün: Havaalanında Dedikodu

20130329-152250.jpg

Malumunuz, naciz milletimiz, şahsına münasır bir millete mensup kişilerden oluşmakta. Dolayısıyla her ortamda ve konuda söylecek birşeylerimiz hep var.

Biraz daha toplumsal bir bakış açısıyla bakarsak;
1. Birbirini tanımayan insanlar arasında en sıcak kanlı, en çabuk muhabbete giren ve en önemlisi en çabuk samimileşen topluluk bizimkisi.
2. Bir kere samimileştik mi, herşeyi öğrenmek isteyen yine bizimkiler.
3. Aynı dili konuşmanın verdiği rahatlıkla, başka ortaklık bulma konusunda arayışta olan yine biz. Bu noktada dini motifleri unutmamak lazım. Hepimiz birbirimizin birşeyleri için inşallah ve maşallah sözcüklerini kullanmayı çok severiz. Bunu yabancılar için yaptığımızda ise, milletimizin engin hoşgörüsüne milli ve dini misafirperverliğine and içeriz.
4. Diğer önemli bir özelliğimiz ise, kollektif histeriyi çok sevmemiz. Herhangi bir olaya ve duruma 2 sn. gibi bir zamanda, abartılı bir tepki veririz. Bu anlamda, birlik olma dürtüsü belki de dünyada hiç bir toplumda yok.

Bugün toplum mühendisi olduk derken, bakınız size yaşanmış bir olayla durumu özetleyelim:

Yer: Roma Fİucm. Havaalanı
Zaman: 27. Gün(Aychup Zamanı)
Bahsi geçen kişiler: Kimileri, Birileri

Kimileri: Merhaba nasıldı tatil?
Birileri: Yok ben iş için gelmiştim efendim.
Kimileri: Aaaa maşallah ne güzel, Allah rızkınızı artırsın.
Birileri: İnşallah cümleten efendim.
Kimileri: Nolmuş öğrenebildiniz mi?
Birileri: Birisi pasaportunu kaybetmiş ondan boarding yapamıyoruz.
Kimileri: Aaaaah vah vah vah yazık
Birileri: Acaba şu kadın olabilir mi? Gidip sormak lazım? Üzgün duruyor.
Kimileri: Bu İtalyanlar anonsu neden türkçe yapmıyorlar? Kimse ingilizcelerinden birşey anlamıyor. Ahahaha (Gülüşmeler)
Birileri: Ahahahah (Gülüşmeler) Hadi biz gidip anonsu yapalım!
Kimileri: Ay buldular galiba kadını, vah vah bitmiş, ağlamışta galiba, iyi neyse halloldu.
Birileri: Bire kadın neden dikkat etmezsin eşyalarına da bizi böyle bekletirsin!
Kimileri: Ahahahaha (Gülüşmeler)

Günün Müziği: Bye Bye Miss American Pie- Don Mclean

Günün Filmi: The Next Best Thing

26.Gün: Galleria Borghese

20130327-183451.jpg

İtalya gezime ait son blog yazımda, Bernini ve Caravaggio'nun muhteşem eserlerine ev sahipliği yapan, Galleria Borghese'den bahsetmek istiyorum.

Daha Roma'ya gelmeden birçok gezi blogunda Galleria Borghese'e mutlaka gidilmesine dair birçok ipucu görmüştüm. Ancak açıkçası böylesine bir koleksiyon beklemiyordum. Borghese koleksiyonu Avrupa'nın 'Queen of collections' ı olarak kabul ediliyor. Bunu da bence tam anlamıyla hakediyor. Borghese'e gitmek için mutlaka birkaç gün öncesinden telefonla ya da online rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Ben telefonu seçtim en kolay yöntem bu. Hangi saat grubunda gitmek istediğinizi söylüyorsunuz size bir rezervasyon numarası veriyorlar. Borghese'e gittiğinizde ise kasadan bu rezervasyon numarası ile biletinizi alıyorsunuz. Normalde girişler kişi başı 30 € ancak Romapass'ındaki bedava müze haklarınızdan birini burası için harcayabilirsiniz.

Gözden kaçırmamanız gereken iki edebi sanatçı; Bernini ve Caravaggio'nun eserleri:

The rape of Proserpina- Bernini

20130327-180257.jpg

Boy with a basket of Fruit- Caravaggio

20130327-180549.jpg

Yemek için otelime çok yakın, popüler bir mekanı tercih ettim geçen akşam: Pietro al Pantheon, Via dei Pastini 125 numarada, dünyanın her yerinden ziyaretçileri ağırlıyor. Evet oldukça turistik bulabilirsiniz. Ancak yemeklere gelince bir daha düşünün derim. Ev yapımı çeşitli makarnaları, deniz ürünü önerileri ile bence farklı lezzetler sunuyor. Rezervasyonsuz gitmeye kalkmayın yer bulmak neredeyse imkansız.

20130327-182940.jpg

25.Gün: Enginarı Seviyoruz

Geçenlerde bahar yorgunluğu ile ilgili bir yazım olmuştu hatırlarsınız. Uykusuzluk ve vücut ağrıları konusunda hepimiz bu aylarda yakınıyoruz. Bu konuyla ilgili, geçen cumartesi Hürriyet Kelebek'de Prof.Dr. Osman Müftüoğlu'nun köşesi olan Yaşam Reçeteleri'nde yayınlanan 'Bahar Yorgunluğu' adlı yazısı ilgimi çekti. Tam da bizim konuşmamızın üzerine güzel bir açılım oldu.

İtalya'nın yemek kültüründe daha önceleri bilmediğim ve öğrenince şaşırdığım, Enginarın yeri oldu.

20130326-103310.jpg

Bizimkinden daha farklı bir enginar pişirme usulleri var. Sebzenin sadece en dış kabuğunu soyuyorlar. Diğer kabukları üstünde haşlıyorlar yada yüksek ısıda ızgara yapıyorlar. Yerken ilk etapta biraz garipsiyorsunuz ancak lezzet konusunda oldukça başarılı.

İtalya'da orta bütçeli ve iyi bir restoran olarak size bugünkü önerimiz 'Antonio al Pantheon'. Meşhur Pantheon tapınağını geçince sağdaki ilk sokakta: Via Dei Pastini 12 numara.

20130326-103854.jpg

24.Gün: Veni Vidi Vici ( Bölüm 3)

20130325-085842.jpg

Bugün söze, Roma'da etkilendiğim bir tarihi yapıyla başlamak istiyorum.

Saint' Angelo Kalesi

San Pietro'dan çıkınca Via della Conciliazione yolu sizi Angelo Kalesi'ne ulaştırır. Kale, Vatikan'a bir yeraltı geçidiyle bağlıdır. Orta çağda yaptırılan bu geçitin ismi passetto, papazların kaçış yolu olarak da bilinir. Bu geçidi sizler Angels&Deamons filminden de hatırlayacaksınız. Lakin ortaçağda yapılan bir değişiklikte saraya zindanlar eklenmişti. Mahkumlar aç ve susuz bırakılarak, ölüme terkedilirlermiş o zamanlarda. Hatta bir rivayete göre Fatih'in oğlu Cem Sultan bir dönem yine bu kalede kalmış.
Kale konusunda bana en ilginç gelen konu ise yapılışındaki amaç. İmparator Hadrianus bu kaleyi kendine mezar olarak yaptırıyor. Karısı da kendisi de öldükten sonra yakılıp, külleri kaledeki mezarlarında saklanıyor. Hatta Gladyatör filminin iki ana karakteri olan, İmparator Marcus Aurelius ve oğlu İmparator Commodus'un da külleri yine bu kalede saklı bulunuyor. Daha önce kale mezar görmemiştim. Değişik bir psikoloji.

Diğer hayran kaldığım şey ise, inanılmaz manzarası oldu. En tepeye çıkarsanız 360 derece bir dönün ve bol bol panoramik fotoğraf çekin. Benim şansıma dün, Paskalya öncesi Vatikan'ın yeni papasının yönettiği pazar ayini vardı. Kaleden binlerce insanın sesi, çan seslerine karışıyordu. Böyle birşeye daha önce hiç tanık olmamıştım. Kendimi eski çağlarda hisettim.

Günün Filmi: God Father Part III
Yine dün şeytana uyup bu filme damgasını vuran Cannoli tatlılarından tattım.
Yaklaşık 7 saat yürümüş olmanın verdiği rahatlıkla yedim ama bunu unutmamak lazım :))

20130325-084942.jpg

23.Gün: Roscioli’nin Lezzetleri

20130324-090127.jpg

Roma'da ilk günümü geçirdim. Uçağım havaalanına öğlen 2'de varmasına rağmen, otele varışım 5'te oldu. Nasıl oldu bu? Diye sormayın. Uzun hikaye.

Önemli noktalara gelirsek. Otelimden çok memnun kaldım: 3* le clarisse al pantheon. Güleryüzlü personeli olan ve acaip merkezi bir otel.

İlk günü, otele geç varışımdan da mütevellit fazla birşey göremedim. Pantheon'a gittim. Hava yeni kararmaya başlamış ama hala tepesinden gelen ışık hüzmesi içini aydınlatıyor. Çok etkileyiciydi.

20130324-090608.jpg

Akşama gelirsek biraz turistik ama oldukça lezzetli bir mekandaydım: Salumeria Roscioli
En iyisi ben konuşmayayım resimler konuşsun.

20130324-090717.jpg

20130324-090821.jpg

Günün Filmi:Angels and Demons

22.Gün: Biraz Değişiklik Kötü Olmaz

20130323-111131.jpg

Öncelikle şimdiden sizleri uyarayım. Aychup! Project önümüzdeki bir hafta süresince biraz farklı bir içeriğe sahip olacak. Yemek tarifi bir süreliğine yok nedeni ise, tatildeyiz yahu yemek yapmayacağız! Formumuzu nasıl koruyacağımız meçhul. Büyük sınav bizi bekler. Hedefimiz, tadımcı olup, bu tatili kazasız belasız atlatmak. Ama gittiğimiz güzel restaurantların ve yemeklerin hakkında ve özellikle nasıl bir disiplinle, nelere dikkat ettik, sizinle paylaşacağız.

Bugün biraz gazetelerin internet sayfalarından ve akıllı telefon ya da tablet uygulamalarından bahsedelim derim.

Uygulamalar konusunda, kazara bir android telefonum olmasına :)) rağmen ben Ios uygulamaların daha istikrarlı olduğunu düşünenler tayfasındanım. Bunu eski bir ios kullanıcısı olarak çok net söyleyebilirim.

Türkiye'deki gazetelerin internet sayfaları ve uygulamlarında ise bence ciddi bir sıkıntı var. Hiç kullanışlı değil. Bir gazetenin internet sitesine girdiğinizde aradığınız şeyi bulmanız yarım saatinizi almamalı. Bahsettiğimiz herhangi bir internet sayfası değil, habere en kolay ulaşmamız gerekn bir medya aracı.

Yeni bir trend ise gazetelerin özellikle tabletler için sayfalarını yüksek çözünürlükle taratıp okuyucuya para karşılığı sunması. Gerçekten çok merak ediyorum, bu şekilde okuyucu bulabiliyorlar mı. Uzun lafın kısası, büyük medya kuruluşlarının, özellikle IT bölümlerini, hatta bilişim desteği aldıkları şirketleri gözden geçirme zamanları gelmişte geçiyor.

Günü Müziği: Yağmur- Teoman
Günün Filmi: Lost in Translation

 

21.GÜN: Pompeii’ye Çufçuf’la Gitmek

pompei

Bugün söz verdiğim gibi, sizlerle, günübirlik Roma- Pompei turu ile ilgili edindiğim bilgileri paylaşacağım. Kendim gider miyim henüz belli değil, hava yağmurlu olacağından çekincelerim var ama bu kadar araştırmışken de paylaşmadan olmaz dedik, ve söze başladık.

Malumunuz, biraz internette gezindiğinizde, Roma'da 1 hafta geçirenlere günübirlik tur önerileri de yapılıyor. Bu turlar arasında benim en çok ilgimi çeken Pompei turu oldu.

Roma'da birçok turizm şirketi 100-200€'ya bu turu sizlere sağlıyor. Otobüsle ya otelinizden ya da şehir merkezinden alınıyorsunuz Napoli'ye gidip oradan Pompei'ye geçiyorsunuz. Otobüs yolculuğu yaklaşık 3 saat sürüyor. Yani düşünürseniz yolcuğun 6 saati zaten yollarda geçiyor.

Benim gibi yalnız gezgin olmaya meraklıysanız, bakın neler yapmanız gerekiyor:

Öncelikle Roma Tiburtina'dan 'dan veya Termini'den Napoli'ye hızlı trenle geçmenizi öneririz. Eğer önceden internet üzerinden bilet alabilirseniz, 38 €'ya gidiş dönüş bileti bulmak mümkün.

Napoli'ye geldiğinizde ise, istasyonda bir alt kata inip, naples-sorrento-circumvesuvian-train trenine bilet almanız gerekiyor. Bu tren hattında, her yarım saatte bir tren var. İnmeniz gereken durak ise '' Pomei Scavi Villa dei Misteri''.

Pompei giriş ücreti 17-20 €.

Günün Müziği: The Pointer Sisters - I'm So Excited

Günün Yemeği: Maria'nın Pastası (Alman Pastası)

20130321_202320

İşte karşınızda en sevdiğim doğumgünü pastam!

Malzemeler:
3 yumurta
1,5 çay bardağı şeker
1 çay bardağı süt
1/2 çay bardağı sıvı yağ
3 çay bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 limon kabugu rendesi (işin sırrı burada **)

Krema:
1/2 kg süt
2 kaşık un
1 kaşık buğday nişastası
3 corba kaşığı şeker
1 yumurta
50gr tereyağ
Üstüne serpmek için pudra şekeri
1/2 limon kabugu rendesi (işin sırrı burada **)

Şekerle yumurtayı çırpıyoruz. Önce sıvıları sonra da elenmiş unu katıyoruz. Önceden ısıtılmış fırında 160 derecede pişiriyorsunuz.
Kremayı yaparken, bütün malzemeyi tel çırpıcı ile çırparak orta ateşte pişiriyoruz.

Kremamız soğuduktan sonra, keki ikiye ayırıyoruz, arasına kremamızı sürüyoruz, en üstüne pudra şekerimizi ekleyip buzdolabında muhafaza ediyoruz.

2O.GÜN: Veni Vidi Vici (Bölüm 2)

Rome

Söz verdiğim gibi, Roma gezisi öncesi araştırmalarımı paylaşmaya devam ediyorum.

5 günlük ideal Roma Şehir turu için bir duayene (Rick Steve) başvurmaya karar verdik ve buyrun size 4 günlük Roma turu, +1 gün süprizini yarın paylaşacağım:

1. GÜN

Vatican City — St. Peter's Basilica, dome climb,ve Vatican Müzesi.

2. GÜN

"Caesar Yolu" Colosseum'dan başlayıp sırasıyla  Forum'a kadar, Mamertine Prison, Trajan's Forum, Capitol HillPantheon'u görüyoruz.

3. GÜN

 National Museum of Rome ve yakınındaki Baths of Diocletian'ı geziyoruz.

4. GÜN

Borghese Gallery (önceden reservasyon gerekiyor dikkat) ve Pilgrims' Rome (kiliseler: San Giovanni - Laterano, Santa Maria Maggiore, ve San Clemente).

Günün Müziği: Born to be wild - Steppenwolf

Günün Filmi: Absolument Fabuleux

Günün Yemeği: Gavurdağ Salatası (favori salatalarımdan)

GavurdagiSalatasiMalzemeler:

Domates

Biber

Salatalık

Kırmızı soğan

Ceviz

Maydanoz

Nar Ekşisi

Zeytinyağı

Tuz

Bu salatayı hazırlamadaki en önemli nokta tüm malzemeleri çok ince doğruyabilmek.

19.Gün: HTTP 404 ‘UYKUM YOK’

insomnia-1

Biliniz ki, malum son birkaç gündür süregelen hava değişimi Aychup! Project'i çok olumsuz etkiliyor.

Bizim simalarda, hava sıcaklığı 10'ar 10'ar eksilip, artabiliyor. Vücud gribe yakalanmamak için savaş verirken, sistem genelinde hata verebiliyor.

Bende dün akşam uzun saatler boyunca verilen hata mesajı!

HTTP 404 'UYKUM YOK'

Ne korkunç birşeydir yahu, sürekli uyumam gerek yarın iş var diye kendinize baskı yapıp bir yandan da uyuyamamak. Hatta yeterince yorgunsanız, ki ben aynen bu durumdaydım, zaman kavramı diye de birşey kalmıyor, gece saat 3, öğlen gibi geliyor size. Bütün dünya mışıl mışıl uyuyor ve siz gözünüzü kırpadan aleme nöbet tutup, koca dünyanın bekçiliğini yapıyorsunuz.

Demem o ki, hava değişikliği, baharın gelmesi, iyi güzel de, vücudumuzu hazırlamamız lazım. Yukarıda bahsi geçen büyük sistem hataları, ileride daha vahim sonuçlarda doğurabilir. O zaman, biz buradan  bir çağrıda bulunalım. Günlük gazetelere, tv'lere demeç veren doktorlarımız, hava değişimine vücudumuzu, beynimizi ve ruhumuzu nasıl hazırlayacağımıza dair demeçler versinler...

Bizlerde hepberaber elele uykulu gecelere doğru pembe bulutlar üzerinde koşturalım :)

Günün Müziği: Mara Carlyle - Baby Bloodheart

Günün Özlü Sözü: Those who dream by day are cognizant of many things which escape those who dream only by night. Edgar Allan Poe

Günün Filmi: Fried Green Tomatoes

Günün Yemeği: Yeşil Mercimekli Erişte Çorbası

Malzemeler:

yesil-mercimek-corbasiMercimek

Erişte

Sıcak Su

1 çay kaşığı tereyağ

1 çay kaşığı salça

nane, tuz

Mercimeği  tencereye koyun üzerine kaynar su ekleyip, kaynatın. Pişmeye yakın erişteleri ekleyin. Bir tavada tereyağını kızdırıp salçayı ekleyin. Naneyi de ekleyip hazırladığınız sosu tencereye karıştırın.

Loading more content...