Bugün, akşam ajansını dinliyoruz, ilginç bir haberle karşılaştık. Daha doğrusu haberin sonuna yetiştik, bir grup turist 124 yaşındaki bir dedeyle fotoğraf çektiriyordu. Daha sonra dedeyle sohbete başladılar. Dedemizin bilinci açık, konuşması mükemmel, o an bende orada olmak istedim. Soracak ve onun anlatacağı o kadar şey vardı ki!
Dede merhaba, nasılsın? Çoluk, çocuk nasıllar? Maşallah, maşallah...
Dede Bak! ne diyeceğim! Sen 1. Dünya Savaşı'nda savaştın mı?
Osmanlıca biliyor musun?
Kurtuluş Savaşı'nı anlatsana biraz...
2. Dünya Savaşı'nda neler yapmaktaydın?
Bu sorular ilk aklıma gelenler, ama bir konuşmaya başlasak laf lafı açardı herhalde ve neler öğrenirdik neler. Sözlü tarih ben buna derim!
Bugün The Aychup Project!'te yeni bir beslenme evresine girdik. Protein ağırlıklı besleniyoruz. Takipçilerimizden ilgilenenler olur diye paylaşalım dedik:
Sabah Kahvaltısı:
1 domates, 2 sivribiber, 1 y. kaşığı zeytinyağından oluşan menemen,1 dilim peyaz peynir,6 adet yeşil zeytin,1 dilim diyet esmer lavaş,limonlu şekersiz çay
Öğle Yemeği:
4 adet minik ızgara kanat tavuk, naneli yoğurtlu semiz otu salatası, 1 dilim diyet esmer lavaş
Ara Öğün:
Latte ve 8 adet tuzsuz badem
Akşam Yemeği:
Yine 4 minik parça ızgara tavuk ve yanında enfes haşlanmış, zeytinyağı, limon soslu fesleğenli kuşkonmaz!
Aralarda bol bol su içmeyi ihmal etmiyoruz.